KABA HIRSIZLIKLARIN ÜLKESİ
Türkiye’de bir tuhaf yapı var. Birazını Afrika’dan almışız, biraz Asya da kokuyor, doğulu yani. Kendimize has kısmı da ekledik mi, işte bu aşure çıkıyor. İşin tuhafı bu yapının batıya ait olduğunu savunuyoruz, hiç alakası yok. Batı burjuva demokrasisi üretti, kapitalizm onların eseri, liberalizm de... Bu meretleri tam almış olsaydık böyle kaba hırsızlıklar, aşikar yolsuzluklar, rüşvetler olmazdı. Bizde oluyor zira doğuluyuz. Batıda bu kabalıkta (boyutta demiyorum) bir hırsızlık kabul edilemez. Yolu yordamı vardır, hırsızlığın. Adına liberalizm filan diyoruz. . İnceden, sistemli ve acıtmadan yapılır her şey. Kaba bir biçimde yapan ahlaksız olarak görülür ki; bilindiği üzere ahlaksız kavramı batıda çok da bizimki kadar kolay söylenmez. Ahlakçı değildirler yani.
Dr. Mahide Görgülü Uyar
Türkiye’de bir tuhaf yapı var. Birazını Afrika’dan almışız, biraz Asya da kokuyor, doğulu yani. Kendimize has kısmı da ekledik mi, işte bu aşure çıkıyor. İşin tuhafı bu yapının batıya ait olduğunu savunuyoruz, hiç alakası yok. Batı burjuva demokrasisi üretti, kapitalizm onların eseri, liberalizm de... Bu meretleri tam almış olsaydık böyle kaba hırsızlıklar, aşikar yolsuzluklar, rüşvetler olmazdı. Bizde oluyor zira doğuluyuz. Batıda bu kabalıkta (boyutta demiyorum) bir hırsızlık kabul edilemez. Yolu yordamı vardır, hırsızlığın. Adına liberalizm filan diyoruz. . İnceden, sistemli ve acıtmadan yapılır her şey. Kaba bir biçimde yapan ahlaksız olarak görülür ki; bilindiği üzere ahlaksız kavramı batıda çok da bizimki kadar kolay söylenmez. Ahlakçı değildirler yani.
Yakın dönemde batıda yaşanan en
kaba ve büyük hırsızlık olayı Enron’dur. Yıllarca yöneticiler ile denetçiler el
ele vermiş ve şirketi soymuşlar. Gümbürtüyle gittiler. Soruşturmalar açıldı,
kaynaklar tahsis edildi, kafa patlatıldı ve sistem kendine çeki düzen verdi. Yoksa
kapitalizm çöküyordu. ABD’de vergi verenler ayağa kalktı. Kapitalizm affetmedi.
Sorumlular, “kutsal sisteme” kabaca zarar vermek suçuyla kamuoyuna teşhir
edildiler. Soruşturmalar sırasında uçakla seyahat etmeleri bile eleştirilince,
adamlar Kuzey Amerika kıtasını bir uçtan bir uca arabayla geçip ifadeye
gittiler. Bu yolsuzluk, hırsızlık
olayı tüm batıyı etkiledi. Kapitalizm tüm birimlerini, işlemlerini,
acentalarını velhasıl yapısını gözden geçirdi ve kaba hırsızlıkların,
yolsuzlukların önü alınması için önlemler alındı. Enron, yanında uluslararası
denetim şirketleri dahil epey kapitalisti
götürdü. Sistem kendini idame ettirmek için kendini yenileyebilen
uzuvlarını acımadan yedi.
Batıdaki kapitalizmi iyi
okuyamayanların, kaba hırsızların işiydi Enron. Ayrımına varamadılar kapitalizm
eliyle hırsızlık ince bir işti, bunu atladılar. Batının centilmen, nazik,
incitmeyen, diplomatik yollarıyla hırsızlık yapmak için inşa edilmiş sistem,
yani yeni ehlileştirilmiş kapitalizm es geçilip, vahşi kapitalizm dönemini
çağıran bir kabalığa tevessül edilmişti. Kendini gözden geçirdi ve varlığını
sürdürecek önlemleri aldı. Kapitalizm kurum ve kurallarını ince, büyük ve
sürekli hırsızlık için versiyon yenileyerek sürdürüyor.
Bizde ise ne burjuva
demokrasisi inşa edildi, ne liberalizm getirildi ne de yeni ya da eski versiyon
kapitalizm bütünsel olarak uygulamada. İnsanlık, insanı yok eden bu sistemlere
razı kılınmışken, bunların bile çok daha gerisindeyiz. Ama bizde batının
yapıları göstermelik olarak var. Kuralları alıp, mevzuatı yapıyoruz, lakin hala
Afrikalıyız ve Asyalıyız yahut doğuluyuz (ne şarkiyatçıymışım da haberim
yokmuş). Kibar hırsızlık, hırslarımıza yetmiyor. Kaba hırsızlıklar,
yolsuzluklar ve rüşvetler dönüyor sabah akşam ve biz bunları zaten biliyorduk. O
kadar büyük adiliklerle karşı karşıya kalıyoruz ki; adam gibi bir kapitalizme şükredebilir
hale sokulduk. Bu denli büyük bir ilkellik olur mu? Oluyor. E, ne diyelim;
sistem bu. Yiyin efendiler.