bir rençper kadın,
şafak ışığı eteklerinde
çay kenarında bal ayaklı arıların
bulutlardan sıyrılışını izliyor(du)
biraz sonra
nefesi kesilecek sarı traktör dolaşıyor(du)
kesekli
tarlaların kertenkelelerini kovarak
kışlık, kara
karıncalar aşıyor(du) vebalı ot yığınlarını
bereketi
matemlerle bölünmüş köy haneleri
köy haneleri
köy haneleri
kızıl tüylü
köpekleri suya indirilmiş çobanlar
köpeğin çobanları
köpeğin çobanları
kısık sesli
kavallar
hepsi birlik
hepsi birlik
koşuyor(du) meme
uçlarına
rençper kadının
her şeyi kainat
sustur(du)
bir öğretmen
kadın, ay ışığı sokaklarında
şehrin,
şehrin,
geveze otobüs
duraklarının bıkkınlığını sindiriyor(du)
hemen, her daim gelebilecekken, her daim geç kalan şoförler geçiyor(du) önünden
öğretmen kadının
öğretmen kadının
heba edilmiş
beklentileri çoğaltarak
çoğalarak
çoğalarak
hayvansız,
hücresiz hatta cansız sokaklar arşınlanıyor(du)
şehirde,
şehirde,
yoksulluğu
hükümetlerle çoğaltılmış şehir evlerinde
tüylü süs
köpekleri çıkartılmış şehir evlerinde
televizyon
sesleri abartılı şehir evlerinde
koşuluyor(du)
şişkin dudaklarına
öğretmen kadının
öğretmen kadının
her şeyi kainat
durdur(du)
kadınlar!
emekleri heba
edilmiş, bizzat kendilerince
kadınlar! bizzat
sevdiklerince
emekleri heba
edilmiş
kadınlar!
hiç bizzat olmaya
teşne olamayacaklar oysa
felekle kader
arasında
tıpkıbasım
ansiklopedik
yaşamlar seçiyorlar(dı)
kadınlar!
kuşüzümü koydular
o gece
her pilavın içine
şehirde ve köyde
haneli
yerleşkelerdi
sıcak su döktüler
pirinç tanelerine
her er kişi niyetine
eski bir
sevgiliyle yatarak ısındılar
ezel ile ebede
arasında
kısa mesafelerde
kadınlar!
her şeyi kainat
bitir(di)