27 Kasım 2015 Cuma

Hazır Olalım




Yıllarca mahcup, savunmada ve mağdur göründüler. Kendilerince tarif ettikleri din onları vicdanlı da kılmalıydı. Değil mi? Değilmiş! Devletin ideolojik aygıtlarına kondukça hiçbiri olmadıkları yavaş yavaş ortaya çıktı. Adaletsiz, hukuksuz, despot ve vicdansızlarmış. Şaşırdık mı? Hayır! Biliyorduk. Ciğerlerine kadar biliyorduk hem de. Elde ettikleri güç üzerlerindeki örtüyü sıyırdı. Ortada ve çıplaklar artık.
Şimdi Cumhuriyet gazetesine kadar geldiler. Bu yeni bir eşiktir. Bir savcının ve bir yargıcın öngörüsüz, dar ya da kindar kararı değildir. Bir histeri ile önlerine çıkan, düşman bellediklerine topyekun saldırıyorlar. İki gazetecinin tutuklanması istisnai de olmayacaktır. En güçlü duyumsadıkları anda Cumhuriyet'e saldıracak kadar şımarmışlardır. Yahudilere bilendirilen ve Yahudileri düşman ilan eden ari Alman ırkının benzeri, yönetici muktedirlerinin arkasında beyaz tül perdelerden kefenleriyle beklemektedirler. Bu ari ırk içeride ve dışarıda savaş çıkarmayı göze aldırabilecek kadar bilendirilmiş ve beyinleri yıkanmıştır. 
Heyhat, gayri gecedir.
Artık Ortadoğu coğrafyasının sırıtmayacak bir parçasıyız. Cumhuriyet'e saldırı şımarıklığına ulaşmaları bunun kanıtıdır. Ne yazık ki; Can'lar ve Erdem'ler hedef gösterilerek zindanlara alınmaya devam edecek. Muhalif olmak ve susmamak artık büyük bir cesaret işidir. Böylesi faşizan dönemlerde zor da bir iştir. Demem o ki; yeni bir döneme girdik. Çok ama çok zor bir dönem.
Ne yapacağız? Susacak, sinecek miyiz? Hayır! Elbette hayır! İnsan onuru bunu da yener; insanlığın binlerce yıllık tarihi bunun tanığı ve kanıtıdır. 
Hazır olalım. 

Hiç yorum yok: