4 Temmuz 2015 Cumartesi

Yaşamda 10 Temel Kural - Hintli Prof.'tan

1. Gülmekten çekinmeyin: Göstere göstere gülün. Karşıdaki masada oturanlar size bakıp fısıldaşsınlar. Kimin umurunda? O kadar kolay gülün ki mutsuzluk sizden korksun.
2. Geriye dönüp bakmayın: Geçmişinizi yargılayacak yeterince çekemeyeniz vardır. Zamanını sizi konuşarak geçirenler de epeyce çok olabilir. Hatta inançlıysanız sonraki dünyada sonsuza kadar geçmişiniz sorgulanacak. Siz bugüne, şu ana bakın. Yalnızca şu ana...
3. Yaptığınız planlar yalnızca mutsuzluk demektir: Olur mu diye endişe, olmazsa diye peşin mutsuzluk, bu sırada anı yaşamaktan kendinizi alıkoymanız... Kaba olacak ama şunu bizimle birlikte söyleyin; "siktir et planı!"
4. Başkalarının düşüncesi elbette sizinkinden farklı olacak: Değilse siz de sıradan ve vasatsınız. İşte işin ironisi; herkes gibi düşünüp, başkaları için normalleşmek sizi kurtaracaktır. Onların ne düşündüğüne önem verin ve milyarlarca insandan biri olun. Kendinize değil başkalarına kulak verin. Kendi hayatınızı değil, o sıradan, milyarlarca hayattan birini eda edip toprağın altına çürümeye gidin.
5. Zamanın her şeyi yendiğini biliyorsunuz değil mi: Bunun ayrımına varmadıysanız boşa kürek çekmişsiniz demektir. Zamana direnmek kadar avanakça bir düşünce olabilir mi? Siz en iyisi onunla uğraşmak yerine zamanınızı değerlendirmeye bakın.
6. Değer vermeniz bir işe yaramadı: Kime değer vermişseniz elbette cezasını da çekmişsiniz demektir. Saygı göstermeniz ya da sevmeniz yeterliydi. İki taraf da mutlu olacaktı. Değer vererek onu borçlu hissettirdiniz, siz hayal kırıklığına uğradınız.
7. Unutmayın ki aşk tek kişiliktir: Bunu anlayacak kadar zekiyseniz sorun yok. Öteki türlü üç tarafın da yaşamı zehir olacaktır. Hem sizin, hem aşık olduğunuz kişinin ve hem de aşkı imkansız kılan üçüncü tarafın. Bunu anlamadıysanız fazlaca üzerinde durmayın zaten. Sizin için yapabileceğimiz bir şey yok. Şuna odaklanın; aşıksınız. Bu dünyanın tek başına yapılması gereken, yegane şeyidir. Aşkınızı yaşayın, bitirin ya da son soluğa kadar yüreğinizde taşıyın. Aman kimseyi musallat etmeyin. Bir işe de yaramaz zaten.
8. Geriye bıraktığınız yok olacak, çok böbürlenmeyin: Biriktirmek karıncanın işi, üveyik kuşunun ya da bir engereğin... İnsan yaşar ve yaşatır. Tüketir ve tükenir. Zaman nasılsa yok edecek. Hem de her şeyi. Tüm biriktirdiklerinizi. Kalıcı olmak kimsenin, hiçbir şeyin haddi değil. İlla ki geriye bir şey bırakmak istiyorsanız, boynunuzda taşıdığınız kolyenin içine bir şiir yazıp koyun.
9. Hayır demek sizi kötü yapmaz: Evet dediğinizde pişmanlıklarınız başlar. Çağdaş insan kolayca değil ama kibarca hayır demesini bilir. Özveri herkese açık bırakabileceğiniz, umuma açık bir kapı değildir. Siz şehrin ortasındaki park değilsiniz. Nadide eserlerin sergilendiği bir müzesiniz.
10. Ağladığınızı kimse görmesin: Farkı biliyorsunuz değil mi? Size ağlamayın demiyoruz. Hatta, kolaycacık ağlayabilir, acıyı dünyaya bırakabilirsiniz. Akıtın gitsin. Yalnızca bunu yaparken çevrenizde kimse olmasın.

Prof. Dr. Kunal Vinay Cabbie

Hiç yorum yok: