I.
saçlarını sal,
muhannetlik senin işi değil
indir güneşi
zaten ayrıksı da
duruyor
vakti gelmiş ki
vazgeçmiş yakıp
kavurmaktan
tırnakların
sırtımda
sevişmek bu
mevsim
en büyük
stratejidir
öldür dişlerinin
kuytularında
II.
güz geliyor
çocukları
vurabilirler
katilleri
sevdanın
yine
ağıtlar
bulaşmasın ağzımıza
III.
bir yazı tüketen
türkülerdir
bir tabancanın
kabzasıyla vurur
şakağıma
içeride
sarmaş dolaşızdır
eski sevgiliyle
içeriz
birbirimizi
uyanmak intihar
olur
IV.
şiir
güz mevsiminde
sincap gözleriyle
dikilir
ben ben değilim
ben kendim
değilim
kendim hiç ben
olmadı
yatarım eylül
yazarsam eylül
bıyıklarımda teri
var
sadeliğinin
çok manidar
geliyor
içmek
anlatmış mıydım
güz şairin
cafcaflı mezar
taşı
V.
bu mevsimde
ölenleri
ruhuyla
gömüyorlar
kuytuda mezarlara
sadık aşıklar hak
ediyor
merasimde
dik durmayı
VI.
güz olunca en çok
devrimci oluyorum
aklım memleket
deniz’in
sallandığı
üç ağaç
angara’da bir
müzede duruyor
boğazı yırtılmış
solgun beyaz bir
göynek
güz olmadan giydirilmiş
üstüne
biliyorum.
VII.
bana kendini
unutturuyor
öfkeli şiirlerle
kadınlar
ayıkırsam
aklıma düşüyor
yaşamak
bir rakı
masasında
ve
başım memelerine
gömülü
ölmek istiyorum
VIII.
banka
hesaplarında
sömürülmüş emek
biriktirenler var
çalınmış ekmekler
verilmeyen katık
kısa ömürler
bono
uzun vadeli kan
emiciliği
tahvil
böyleydi
muhasebesi
bir güz bile
beklemeden
kovulduğum
işlerin
IX.
her güz
düşünüp az daha
yaşlanıyorum
üsküdar ağzıyla
konuşuyorum
resmi
merasimlerde
rakıyla seviyorum
eskide kalmış
bir kadını
sigara
tüttürdüğüm de oluyor
aklıma
köpeği kadar
sevmediği düşünce
beni
her güz
düşünmesem de
yaşlanıyorum
içmesem de
eskiyorum
Şairi Bilinmiyor
Yayın Hakkı Alınamadı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder