25 Şubat 2014 Salı

sen yokken


sen yokken
seni daha bozguncu sevmek istedim
kınında bıçak sesi olmanı
dayanmış boğazıma çıplak
pusu kurmanı da
vakitsiz ve orantısız
çarpışmak için benimle


sen yokken bir ilaç buldum
hüzünden mütevellit
üstünde adın yazılı
güvercinlerin su içtiğince
içecekmişim bazen
bazen de bir aslanın pençesi olacakmış
dozajı

sen yokken
fötr şapkama ilaveten
kasket edindim elimde ufalamak için
sıkıldığımda
ilaveten gözlerimi kapadım
görebilmek için seni

sen yokken
aşık oldum bir mühlet daha sana
koyvermedin yakamı
düşmedin dilimden
yeni mühletler aldım
gece yarıları
tanrılarından anadolu’nun

imrendiğim adamlara
peşkeş çektim
düşlerimi
sen yokken
satın aldılar ucuzundan
içinde düşman gözlerin vardı
öldürmeye amade
canım alır gözler
duraksamasız

bitirdim sen yokken
tüm kaynaklarını kainatın
tek başıma
iki denizi böldüm
girdim içine
kokun demiştim
unutmuşsun
döşünde çiçek koktuğunu

sen yokken
bulutlar çarptı ucuna değneğimin
bembeyaz oldu kanım
ruhum içime kaçtı
sevdam dışarı

                                      Varit Osman Kırıkçıgil



Hiç yorum yok: